2 Mayıs 2013 Perşembe

Ankara'dan pembe domates fideleri

Merhabalar,
Mart  ayında elime ulaşan pembe domates tohumlarım ile ilgili gelişmeleri 
paylaşmak istiyorum. Ben Ankara'da yaşıyorum.
Tohumları 31 Martta hepsini kapalı balkonda, uzun bir saksıya ektim
Umudu kestiğim bir anda, 16 Nisanda çıkmaya başladılar
ve çook mutlu oldum, daha sonra yavaş yavaş büyüdüler.
Bugün artık yeterince büyüdüklerini düşündüm ve her
bir fideyi ayrı ayrı bardaklara diktim (Pembe28Nisan-2.jpeg).
Burada da büyüdükten sonra saksıya dikeceğim. Heyecanla bekliyorum
sonuçları.
Hayatım şehirde geçti, şehirde büyüdüm ve ilk kez bir tohumdan fide
yetiştiriyorum. Çok güzel, insanı hayata bağlayan bir şey.
Bu ağı kuran, domateslerin nasıl yetiştirileceği ile ilgili paylaşımda
bulunan herkese tekrar teşekkür ediyorum.
Sevgi ve saygılarımla...
PDA Ankara - Hülya Kelecioğlu

17 Nisan 2013 Çarşamba

MONSANTO VE BALKONU ÖZLEYEN PEMBECİKLER


Öyle minicik ve kırılganlar ki hala salonda hayata tutunma mücadelesi veriyorlar.Balkonun hemen yanında ama camın ardında pembe hanımlarım...Balkonsa aldı başını gidiyor!Yasemin ve limon begonville yaprak yarışında.Hanımelim bu sene biraz keyifsiz sanki ama azıcık yanmış doğal gübre ile ne mucizeler oluyor!Kırmızı laleler dökülmeye başlarken pembeyse yeni yeni çıkıyor.
Tabi bir de malesef kilitli olanlar varmış Mısır  Çarsısından geçen sene aldığım ve canımı çok ama çok sıkan!Tüm sene özenle sakla,mevsiminde dik ve sonuç üç tane anlamsız yaprak,ya hiç çiçek yok yada o dolu dolu sümbüller yerine üç kılkuyruk acaip formlu kokmayan anlamsız yaratıklar ve onca emek,para kaybı...Oysa geçen sene alıp ilk diktiğimde tıpkı tezgahtaki resimleri gibi normalin üzerinde iri ve sağlıklı idiler! Nasıl geldim bu tezgaha ben ona yanıyorum!

Neden herkes bir ev sahibi olayım ister???Kim yaşamı boyunca her ay tonlarca kira ödemek ister.Bir kere alıp,ömür boyu kullanacağın bir ev varken mecbur değilsen niye hayat boyu kira ödenir elin adamına?Kim fakirleşmek ister,elin adamının iki dudağının arasından çıkacak bir lafa çoluğunun çocuğunun geleceğini bağımlı kılar?Ya ev sahibi çıkın derse ,ya satarsa yıllarca ailecek oturduğunuz evim sandığınız evini?
Hangi devlet baba/ana evladı vatandaşlarının tüm geleceğini Monsanto vb çok bilmiş kaprisli tekelcilerin avucuna bırakabilir?Hangi çiftçi her ay kira öder gibi,tıkır tıkır,onca zorlukla kazandığı parayı tohumları kilitleyip patentliyenlerin avucuna bırakmak ister???Tarlasını bile kaybederek elleri kolları tamamen bağlanmış,kapitalizmin ezici çarklarına teslim edilir biçare bilge tarım emekçileri???Kim kime niye teslim eder???Neden kısır tohumlar piyada ısrarla satılmak istenir???GDO dayatılır da dayatılır!!!
İki sap sümbül de olsa,bir dal lale de benim canım acıyor dostlar...
Neden tonlarca  GDO'lu buğday veya soya veya pirinç veya pamuk bazılarını hiiiiiç acıtmıyor???
Çok çalışıyorum ve bu koca şehirde yorgunluğumu atıp huzur bulduğum en önemli yer evim ve balkonum.
Bu sabah balkona çıktığımda müdahale sonucu kısırlaştırılmış güya lale yada sümbül olacak hilkat garibelerini görünce yine moralim bozuldu,aptallığıma yandım,açgözlülüğüme kızdım...Bu gelecek nesilleri olmayan garibanlarla yaşamaya zorlana insanoğlunun gelecek nesinlerini düşününce hüzünlenmemek elde mi?Onlar da yavaş yavaş her anlamda kısırlaştırılmıyorlar mı???
Bu dipsiz kuyu depresif düşüncelerden,gamlı baykuş edamdan biran sıyrılıp,müdahale edilmemiş pespembe açmaya hazırlanan laleme bakıp ümitle gülümsedim.
Üç sene önce küçücük bir saksıda aldığım papatyanın bu şubat ayında bomboş duran saksısından tekrar yeşerip o kara toprağı bir anda yemyeşil kaplaması bir mucize ama sıçradığı üç saksıdan da bana pırıl pırıl gülümseyen yavrularına bakabilmek mucizenin asıl adı!Sarı beyaz dört saksı papatya ile gözgöze geldiğim an kahkahayı bastım :)Hayata müdahale etmek mi???O bildiğini hep okudu ve okuyor...Biz insanoğluna rağmen!!!
Döndüm camın ardında bana kollarını açıp sevgiyle kucaklayan pembiş kızlarıma uzun uzun keyifle baktım.
Evet ben de bir çoğumuz gibi çok çalışıyorum ve bu balkon,bu güzelim papatyalar ve gelecek nesillere güvenle bırakabileceğim kilitlenmemiş pembe tohumlar  ve lezzetli pembe domatesler benim hakkım.
HEPİMİZİN HAKKI!
PDA iyi ki varsın,iyi ki varız dostlar.
Son gülen biz olmamız için çok çalışmamız lazım çooooook :)
Sevgiyle kalın
Yeşim Güriş

14 Kasım 2012 Çarşamba

Marketten alınan domatesler neden lezzetsiz?


Marketten alınan domatesler neden lezzetsiz?



Florida Üniversitesi Bahçe Bilimleri Bölümü'nde Profesör olan  Harry J. KLEE'nin Current Biology dergisinde yayımlanan bir araştırmasına göre domatesin lezzetinin oluşmasında bitkiye kokusunu veren bileşenler büyük rol oynuyor. Prof. Klee, domatese kokusunu veren 20'si baskın olan 400'den fazla bileşen olduğunu keşfetmiş. Bu sonuca varmak için yaptığı genetik ve moleküler çalışmaların yanı sıra 150 civarında farklı domates cinsini 170 gönüllü ile birlikte test etmiş.

Prof. Klee'nin ifadesine göre; domates tüketiminin artması ile birlikte çiftçilerin domatesin lezzetini değil tarladan almaya çalıştıkları domates miktarını önemsiyorlar. Bu da değişen yetiştirme teknikleri, ve gübreleme yöntemleri sebebiyle domatesin lezzetinin bozulmasına neden oluyor. Yetiştirici ile son kullanıcı arasında doğrudan bir ilişkinin olmaması da bu işi kolaylaştırıyor. Çünkü yetiştiren için domates, sandığa yerleştirilen para getiren kırmızı bir şey...

Klee kendisine şunu soruyor "-Acaba bizler gerçek domatesin tadının ne olduğunu bilmeyen bir nesil mi yetiştiriyoruz?" yine kendisi kısa ve net olarak cevaplıyor:"-EVET!"

Klee ve ekibi domateslerin kimyasal analizini yapmak için üç yıl çalışmışlar. Üniversitede kurulan bir serada birbiri ardına yetiştirilen 150'den fazla domates tek tek incelenerek mükemmel domatesin nasıl olacağı genetik çalışmalarla irdelenmiş.


http://www.wired.com/wiredscience/2012/05/tomato-chemistry/ adresinden

Prof. Klee, bizim PDA'ya (Pembe Domates Ağı) benzer bir şekilde, seçmiş olduğu kaliteli tohumları ücretsiz olarak paylaşmakta ve yaygınlaşması için uğraşmaktaymış.


Kaynaklar:
http://hos.ufl.edu/kleeweb/
http://www.wired.com/wiredscience/2012/05/tomato-chemistry/
http://www.npr.org/2012/05/25/153709184/whats-the-secret-to-great-tomato-flavor
http://gundem.milliyet.com.tr/domatesler-neden-artik-eskisi-gibi-lezzetli-degil-/gundem/gundemdetay/29.07.2012/1573235/default.htm

.

3 Ağustos 2012 Cuma

2012 pembeleri - Kemerburgaz'dan





Merhabalar
Bu sezon pembe domates yetiştirmek için epey çalıştım ve sonuçları sizlerle paylaşıyorum.
İstanbul/Kemerburgaz'da, apartmanın 4. katında, 12 cm toprak derinliği olan saksıda, sıradan bahçe toprağında, birkaç avuç katı güvercin gübresi, çiçeklenme zamanı az su verilerek, çiçekler tuttuktan sonra normal suyu verilerek, bol güneşli balkonda üretilmiştir. Çimlendirme kapalı ortamda değil, tamamen dış hava şartlarında Mart ayında ypılmıştır. Fotoğrafta gördüğünüz fidedeki domates sayısı tam 30 adettir. Meyve büyüklüğü : 10 cm boy, 6,5 cm en. İçi tam dolu, çekirdeği çok az. Olgunlaşmış 2 adedi dilimlendiğinde 1 tabak ediyor. Lezzetini tarif edemem, sadece daha ötesini görmedim diyorum. Galiba işin sırrı kanatlı hayvan gübresinde. Çiftçi bir dostum tavsiye etmişti. Fideler güçlü olunca hastalığa direnmiş olabilirler. Oysa geçen yıl hüsrana uğramıştım.
Çekirdeği az olduğu için sanırım meyve başına bol tohum alamayacağım ama meyve adedi fazla olduğundan toplamda yeterince alabilirim diye düşünüyorum. Gelecek sezon imkanlarım ölçüsünde isteyen dostlarla paylaşabilirim. Posta yoluyla göndermeyi düşünmüyorum, elden verebilirim. Almak için zahmet eden isteklidir ve gereğini yapar diye varsayıyorum. Çünkü pembenin düzgün şekilli cinsinin tohumunu bulmak (Akseki/Antalya köyleri) ve yetiştirmek biraz zahmetli oldu, postada kaybolması ve ilgisiz kalınması gibi bir durum beni üzer. Zaman içerisinde elden ele dolaşır, üretilir, çoğalır. O zaman normal özen düzeyinde dağıtılır, alınır. Beni mazur göreceğinizi, bencillik yaptığımı düşünmeyeceğinizi ümit ediyorum.
Saygılarımla
Mevlüt Geyikoğlu

3 Ekim 2011 Pazartesi

basında pembe domates


Merhaba,

Yerel tohumların paylaşılarak, kaybolmaya başlamış değerlerimizin kazandırılması adına yapılan çalışmaların çoğalması mutluluk verici...

Acıpayamlı duyarlı çiftçimiz ve Denizli Ziraat Odası'nın çalışma haberini ekte paylaştım.

Umut ve sağlık dolu günlere..

Saygılarımla,
Meltem Celikoyan

kaynak : Tarım Aktüel Eylül 2011

basında pembe domates


Arkadaşlar tüm dostlara iyi hafta sonları dileyerek geçen gün tirajı yüksek bir gazetede çıkan haberi sizlerle paylaşmak istedim. Ankara / Polatlı ilçesinde bu sene 1-2 senedir deneme üretimi yapılan Pembe Domates çiftçiliği ile ilgili haber küpürünü sizlerin de paylaşımına sunuyorum.
İnşallah bu haber diğer yörelerdeki tarımcılara da örnek teşkil eder.
Sevgi ve Selamlar,
Sami Atamanoğlu

20 Eylül 2011 Salı

veee huzurlarınızda KüçükBahçem'in pembe güzelleri

Bu sene biraz gecikti benim pembe güzellerim. Pek bir nazlandılar pembe yanaklarını göstermek için...

Zaten köyümden pembe domates (sakarı domatesi) fidesi diye getirip diktiğim fidelerin çoğu "küçük" bir karışıklık sonucu salkım çeri çıkmıştı. Allah'tan kendim çimlendirdiğim bir kaç tane pembem vardı da onlar durumu kurtardı. Dediğim gibi bu sene pembe domatesim az olduğu için olanlar da daha bir kıymetli oldu. Gözüne bakıp duruyorum domateslerin, büyüsünler sonra da pembeleşsinler diye. Havaların geç ısınmasından dolayı toprağa geç aktardığım pembeler Eylül ayının ortasına gelmemize rağmen daha yeni yeni kızardılar, daha doğrusu pembeleştiler.

KüçükBahçem'deki ilk pembeleşen pembe domatesimi görüyorsunuz aşağıda. Büyüklüğünü gösterebilmek için ölçek olarak 50TL'yi kullandım. Bu tür işlerde genellikle 1 TL kullanılır ama bende para af edersiniz "çok" olduğu için cebimdeki en küçük para ile ölçekledim. Hem demedik mi bu pembeler pek bir kıymetli diye, şimdi 1 TL kullanmak yakışmaz...


O da olmazsa arabamın anahtarını koyayım ölçek olarak, maksat görgüsüzlük değil mi? (Kıroyum ama para bende)


KüçükBahçem'den topladığım günlük mahsul bir arada.

KüçükBahçem'in ilk pembe güzelleri bir arada. En irisi 511 gr ilk hasat olan 4 tanesi 1223 gr geldi.

Amanın burada 1 TL kullanmışım, gitti karizma.




Pembelerin devamı henüz dalında, toplanmayı bekliyor

Pembe domateslerin tohumlarının nasıl alındığını fotoğraflı anlatımıyla okumak için tıklayınız --> tam buraya <--

Esen kalın.

Pembe Domateslerden Tohum Alma

Başlık "Pembe Domateslerden Tohum Alma" ama aşağıda bahsedeceğim yöntemi diğer domateslerden tohum almak için de kullanabilirsiniz hiç şüphesiz. Buradaki tohum alma ve saklama işlemi pembe domatese özel bir yöntem değil. Zaten domatesler biraz saftır, kendisinin pembe olup olmadığını anlamaz bile. Siz aynı muameleyi tüm domateslere aynen uygulayabilirsiniz.

Neyse lafı çok uzattık. Şöyle irice bir domatesi ekvator bölgesinden ikiye ayırıyoruz. Tam ekvatorda yer alan, bıçağın önüne çıkan bir kaç tohum bu arada kazara telef olabilir. Dert etmeyin, o kadar da olacak artık. Bir çay kaşığı yardımı ile tohum odalarındaki tohumları bir süzeğe/eleğe alıyoruz. Bu arada mis gibi domatesin kokusuna dayanamayıp bir dilim kesip tadına bakmak serbest.

Tohumları fazla ezmeden, sıkıştırıp zedelemeden hafifçe yıkıyoruz. Bu arada domates parçaları, damarlar vs. temizlenmiş oluyor.


Sonra bir şişeye ya da kavanoza su koyup tohumları da ilave ediyoruz. Burada kullanılacak suyun içme suyu ya da dere, kaynak, tulumba suyu olması daha doğrusu klor içeren çeşme suyu olmaması daha iyi olacaktır kanımca. Hadi paranoyaklığı biraz daha abartalım, kavanoz da cam olsun. Plastik pet şişeler kanserojen madde içeriyor, tohumlara bulaşmasınlar.


Kavanozu bir kenarda, oda sıcaklığında 2-3 gün bekletelim. Dikkat ederseniz bazı tohumlar suyun içindeyken çimlenmeye başlamış bile. Anlaşılan fazla gecikmeden kurutmaya geçmek gerekiyor.

Tohumları kurutmak için bir parça pişirme kâğıdının ya da yağlı kâğıdın üzerine döküp yayıyoruz. Yayarken tohumları zedelememeye dikkat ediyoruz. Burada da 2-3 gün iyice kuruyana kadar bekletiyoruz. Kâğıt havlu, bez parçası gibi bir şeyin üzerinde de kurutmaya bırakılabilir fakat tohumlar kururken dokulara yapıştığı için daha sonra çıkarması zor oluyor. Pişirme kâğıdından kurumuş tohumları almak ise çok daha kolay.

Tohumları iyice kuruduktan sonra elimizle nazikçe kazıyarak tohumları kâğıt üzerinden alıyoruz. Bir sonraki sene kullanmak, Pembe Domates Ağı'ndaki ya da başka yerlerdeki meraklılarına dağıtmak üzere kapalı, hava almayacak bir torba içinde güneş ışığından da koruyarak saklıyoruz.


Bu evladiyelik tohumlarla seneye buluşmak, yüksek verimle çimlendirmek ve sonrasında da bol hasat almak dileğiyle...

.

8 Eylül 2011 Perşembe

Samsun Pembeleri - 8 eylül 2011 hasadı




merhaba sevgil PDA üye arkadaşlarım

bu sabahki hasatımı ve duyduğum mutluluğu sizlerle paylaşmak istedim

bu güzel uğraşa öncülük yapan tüm arkadaşlara yöneticilere tekrar teşekkür
ederim.

saygılar
kamil ökten