28 Kasım 2007 Çarşamba

BURGAZ ADA PEMBELERİ


Merhaba,
Ben uzun zamandır sayfayı takip ediyorum.Fakat yazmaya bir türlü elim varmıyordu,
2007 yılı başlarında yaptığım istek üzerine sağolsun Tansuğ'lar hemen bir paket tohum gönderdiler.

Ben de Nisan ayında büyük umutlarla tohumlarımı diktim.Tohumlar toprağı yarıp filizler ortaya çıktığında sanki çocuklarımız oluyor gibi sevinç içerisindeydik neyse uzatmayalım;fidanların bir kısmını saksıya bir kısmını toprağa dikecektik.

Evde 3 saksı bırakıp diğerlerini Burgaz Ada'da Kayınvalideye ,Kartal'da işyerime ve birkaç komşuya dağıttık.

İlk başlarda güzel bir gelişim gösteren ve hızla boy atan pembeler durmadan uzuyordu alt kattaki komşuya verdiğimiz pembe daha iyi ışık aldığından çiçeğe geçti fakat meyve vermedi.

Bizimkiler 1 metreyi geçti fakat çiçek açmadı.Kartal'dakiler küresel ısınmadan etkilendi bir gelişim gösteremedi,Adadakiler diğerlerine nazaran daha şanslıydı (Kayınvalidenin tecrübesi de var ne de olsa) onlar meyve bile verdiler fakat diğer pembecilerdede okuduğum gibi siyah bir leke oluşumu oldu onlarda da.

Velhasıl bu sene pembelerimde büyük bir hayal kırıklığı yaşadım.Daha yeni kendime geliyorum sayfaya bile girdiğim yoktu yaz sonundan beri. Eğer becerebilirsem ekte pembelerin gelişim süreci var.

Selamlar herkese 2008'de daha iyi bir sezon geçirmek dileklerimle.
Yavuz Musaoğlu

22 Kasım 2007 Perşembe

ANKARA PEMBELERİ



Merhaba,
Minyatür de olsalar bizim eserimiz ya pek kıymetliler. Ankara'da hava geceleri - ye düştü. Ben balkonu naylonla kapatıp, küçük bir seraya dönüştürdüm. Koruyabildiğimce koruyacağım bitkilerimi. Bu sabah itibariyle minik pembelerin fotoğrafları.
Sevgiler.
Nevsun Ergüleç

2 Kasım 2007 Cuma

ANKARADAN BİR PEMBENİN SERÜVENİ

Temmuz ayında Sn.Nevsun hanım sayesinde edinmiş olduğum 1 adet pembe fidesini toprakla buluşturup özlemle beklemeye başladım.
Sıcak geçen yaz, fidenin geç dikilmiş olması ve diğer etkenler nedeniyle bir tanecik fideyi kaybedebilecek olmanın verdiği endişe ile günleri geçirdikten sonra ilk çiçeği gördüğümdeki mutluluğu herhalde ancak yaşayan bilir.

Çiçek sayıları arttı ancak bu arada blogda okuduğum "çiçeklerden bir türlü meyveye geçememe" şikayetleri nedeniyle ben de endişe yaşamaya başladım.Ama o bir tane pembecik endişemi boşa çıkardı (çok şükür) ve hergün bir tane meyvesini gün yüzüne çıkardı. Sıra onların büyümesi ve renklerinin değişmesini izlemeye geldi tabii.

Ancak, domateslerim blogda gördüğüm büyüklüklere erişemedi maalesef, biraz ufak kaldılar ama o halleriyle bile bana bir dahaki sene yetiştirebilmemiz için tohum verebildiler.Tamamen tesadüfler eseri olarak bloğunuzla tanışmam ve Nevsun hanımın iyi niyetiyle vermiş olduğu bir tane pembecik sayesinde bu serüveni yaşamış ve sizlerle tanışmış oldum.

Umarım edindiğim tohumlardan yetiştirebilir ve isteyenlere sizlerin sayesinde ulaştırabilirim.